Bunlar Kaspersky Lab’ın derlediği “Dijital dağınıklık ve tehlikeleri” adlı yeni bir raporun bulguları. Araştırma, 17 ülkede yapılan bir çevrimiçi anketi, Kaspersky Security Network’ten (KSN) elde edilen istatistiksel analizleri ve Kaspersky Lab bünyesinde uygulamaların performansı üzerine yapılan bir deneyin sonuçlarını temel alıyor.
Cihazlarımızdaki dijital yığıntının birikerek büyümesi sebebiyle, uygulamaların silinmesi veya güncellenmesi, uygulamalardaki açıklardan faydalanan zararlı yazılımlarla mücadele konusunda şimdiye dek olmadığı kadar önem kazanmış durumda. Fakat yapılan ankete göre Türkiye’deki kullanıcıların dörtte birinden fazlası (%29) cihazlarındaki uygulamaları sadece zorunlu kaldıkları durumlarda güncellerken, %9’u ise mümkünse bunu hiç yapmamayı tercih ediyor.
Uygulamaların %83’ü hassas verilere erişiyor
Bunun beraberinde getirdiği en büyük tehlikelerden biri, uygulamaların günlük faaliyetleri sebebiyle kullanıcıların verileriyle birlikte cihazların da riske atılabilecek olması. Kaspersky Lab’ın teknik bulgularına göre, kullanıcıların yönetebileceği her 100 Android uygulamasından 83’ünün, kontaklar, mesajlar ve ilgili veriler gibi hassas kullanıcı verilerine erişimi bulunuyor ve hatta bazıları arama yapıp SMS bile atabiliyor.
KSN’den elde edilen ek bulgular, uygulamaların kullanıcıların izni olmadan nasıl işleyebildiğini gösteriyor. Kullanıcıların Android cihazlarında ortalamada 66 uygulama bulunuyor. En popüler 66 Android uygulamasının temsili bir örneklemi test edildiğinde, bunlardan 54’ünün kullanıcılardan habersiz olarak arka planda çalışmaya başladığı ve herhangi bir kullanıcı etkileşimi olmadan günde ortalama 22Mb veri aktardığı görüldü.
Kullanıcılar uygulama ayarları sayesinde uygulamaların cihaz içerisinde neye erişip erişemeyeceğini kontrol edebilse de, yapılan ankete göre Türkiye’deki kullanıcıların sadece %48’i cihazlarındaki her bir uygulamanın ayarlarını bilerek değiştiriyor. Dahası, sadece %40’ı lisans anlaşmasının içeriğinden hoşlanmadığı uygulamaları yüklemekten vazgeçiyor.
Kaspersky Lab Tüketici İşleri Başkanı Andrei Mochola konuyla ilgili olarak şöyle diyor: “Kullanıcılar, kullanmadıkları uygulamaları silmek, kullandıklarını güncellemek ve ayarlarını yapmak gibi basit ama olmazsa olmaz bazı adımları atmadıkları için cihazlarını ve kişisel bilgilerini tehditlerle yüz yüze bırakıyorlar. Cihazlarımızda dijital bir yığıntının birikmesi, uygulamaların bakımını ihmal ettiğimiz anlamına geliyor fakat bu noktada kendimizi riske atıyoruz. Çünkü bunun sonucunda cihaz hataları, pil ömrü sorunları veya zararlı yazılım bulaşması gibi çeşitli problemlere yol açabiliriz. Kullandığımız uygulamaların en hassas ve kişisel bazı verilerimize erişimi oluyor ve kullanıcılar genelde bu verilerin paylaşıldığından habersiz oluyor. Kullanıcılarımızı dijital ortamlarını derli toplu tutmaları konusunda teşvik ediyoruz. Temiz, toplu bir oda evimize ve hayatımıza nasıl ferah ve taze bir hava katıyorsa, aynı şekilde düzenli bir bilgisayar veya akıllı telefon da keyifli ve daha da önemlisi güvenli bir deneyim sunar.”
Cihazlardaki dijital yığıntı ve dağınıklıkla baş edip kişisel verilerinizi korumak için şu önlemleri almanız tavsiye ediliyor:
- Neyin nerede saklandığını bilin – Biraz zaman ayırın ve cihazlarınızı inceleyerek hangi verilerinizin hangi uygulamalar veya dosyalar içerisinde saklandığını anlayın.
- Cihazınızın bahar temizliğini yapın – Dijital ortamınızı düzenlemek için cihazlarınızda sakladığınız ve özellikle de kullanmadığınız verileri belirli aralıklarla temizleyin.
- Güncellemelere önem verin – Uygulama ve yazılımlarınızı düzenli olarak, yeni sürümleri çıkar çıkmaz güncelleyin.
- Özel yazılımlardan destek alın – Örneğin Kaspersky Lab’ın güvenlik çözümleri içine entegre edilmiş olan gibi bir yazılım temizleyici, cihazınıza yüklenmiş olan tüm uygulamaları tarayarak potansiyel olarak risk teşkil edenleri veya nadiren kullanılanları tespit eder.
0 Yorumlar