Rolls-Royce ve Finlandiya devlet feribot operatörü Finferries, dünyanın ilk tam otonom feribotunu Finlandiya'nın Turku şehrinin güneyindeki takımadalarda başarıyla görücüye çıkardı.Falco isimli feribot, Rolls-Royce Akıllı Gemi teknolojilerini kullanarak Parainen ile Nauvo arasındaki yolculuğunu tamamen otonom bir şekilde başarıyla tamamladı. Dönüş seferi ise uzaktan kumanda kontrolünde yapıldı.
80 VIP davetliyi taşıyan Falco, demo seferini tam otonom bir biçimde gerçekleştirdi. Gemi, algılayıcı tümleştirme ve yapay zeka sistemlerinden faydalanarak etrafındaki nesneleri tespit etti ve böylece olası çarpışmalardan kaçındı. Ayrıca kısa süre önce geliştirilen, otonom bir seyir sistemi sayesinde kıyıya otomatik olarak yanaştı. Gemi bütün bunları mürettebattan herhangi bir müdahale olmadan başardı.
Falco'da bir dizi ileri seviye algılayıcı bulunuyor. Bu algılayıcılar geminin çevresine dair ayrıntılı durumu gerçek zamanlı olarak ve insan gözünün hassasiyet seviyesinden çok daha yüksek bir hassasiyette belirlemesini mümkün kılıyor. Durumsal farkındalık, algılayıcılardan gelen verilerin tümleştirilmesiyle oluşuyor. Söz konusu farkındalık durumu, yaklaşık 50 kilometre ötede, Turku şehir merkezinde bulunan Finferries uzaktan operasyon merkezine iletiliyor. Bu merkezde görev yapan bir kaptan otonom operasyonları izliyor ve gerektiğinde geminin kontrolünü ele alabiliyor.
Rıhtıma yanaşırken otomatik rota ve hız değiştirme sağlayan sistem
Turku takımadalarında yapılan otonom operasyon testleri esnasında Rolls-Royce bugüne dek denizde yaklaşık 400 saat seyir tecrübesi gerçekleştirdi. Testleri başarıyla tamamlanan teknolojiler arasında Rolls-Royce Otomatik Yanaşma sistemi de bulunuyor. Bu sistem geminin rıhtıma yanaşırken otomatik olarak rota ve hız değiştirmesini ve insan müdahalesi olmaksızın kıyıya yanaşmasını sağlıyor. Seyir tecrübeleri esnasında, uzun süreli operasyon durumunda ve çeşitli koşullar altında çarpışma önleme çözümü de denendi.
Rolls-Royce ve Finferries bu yılın başlarında SVAN (Otonom Seyreden Daha Emniyetli Gemi) adlı yeni bir araştırma projesi çerçevesinde iş birliğine başladı. Bu iş birliğiyle birlikte daha önce gerçekleştirilen ve Business Finland tarafından finanse edilen İleri Düzey Otonom Deniz Uygulamaları (AAWA) araştırma projesinin bulgularını uygulamaya aktarmaya devam etti.
Rolls Royce Ticari Denizcilikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mikael Makinen konuyla ilgili olarak şu yorumlarda bulundu: "Otonom denizcilik yolculuğunda dev bir adım niteliği taşıyan bu günde, yıllardır belirttiğimiz üzere otonom denizciliğin bir gün mutlaka gerçekleşeceği öngörümüzü kesin olarakteyit ediyoruz. SVAN projesi, Rolls-Royce ile Finferries arasında başarılı bir işbirliği girişimi olmasının yanı sıra Akıllı Gemi teknolojisinin gemilerin emniyetli ve etkili bir biçimde işletilmesi açısından büyük faydalar sunabileceğinin tüm dünyaya gösterilmesi için ideal bir fırsat. Bu hepimiz için gurur verici bir an ve bizim açımızdan bugüne kadarki en önemli dönüm noktası. Bugünkü demo, otonom geminin yalnızca bir konsept değil, aynı zamanda bildiğimiz anlamdaki gemiciliği dönüşüme uğratacak bir gelişme olduğunu kanıtlıyor."
Finferries CEO'su Mats Rosin ise "Parainen-Nauvo güzergahında denizcilik tarihinde yeni bir sayfa açmanın gururunu yaşıyoruz. Dünyaca ünlü hibrit gemimiz Elektra'dan sonra dünyanın ilk otonom feribotu Falco ile bu gururu pekiştiriyoruz. Modern bir donatan olarak bu işbirliğindeki başlıca amacımız, deniz trafiğinde emniyeti artırmak ve böylece hem çevreye hem de yolcularımıza fayda sağlamaktır. Bu demonun otonom denizcilik ve emniyet açısından yeni olanaklara kapı açmasından da bir o kadar heyecanlıyız." şeklinde konuştu.
Finferries tarafından 1993 yılında hizmete alınan, 53,8 metre uzunluğunda çift yönlü bir feribot olan Falco’da Rolls-Royce üretimi iki adet azimut pervane birimi bulunuyor.
80 VIP davetliyi taşıyan Falco, demo seferini tam otonom bir biçimde gerçekleştirdi. Gemi, algılayıcı tümleştirme ve yapay zeka sistemlerinden faydalanarak etrafındaki nesneleri tespit etti ve böylece olası çarpışmalardan kaçındı. Ayrıca kısa süre önce geliştirilen, otonom bir seyir sistemi sayesinde kıyıya otomatik olarak yanaştı. Gemi bütün bunları mürettebattan herhangi bir müdahale olmadan başardı.
Falco'da bir dizi ileri seviye algılayıcı bulunuyor. Bu algılayıcılar geminin çevresine dair ayrıntılı durumu gerçek zamanlı olarak ve insan gözünün hassasiyet seviyesinden çok daha yüksek bir hassasiyette belirlemesini mümkün kılıyor. Durumsal farkındalık, algılayıcılardan gelen verilerin tümleştirilmesiyle oluşuyor. Söz konusu farkındalık durumu, yaklaşık 50 kilometre ötede, Turku şehir merkezinde bulunan Finferries uzaktan operasyon merkezine iletiliyor. Bu merkezde görev yapan bir kaptan otonom operasyonları izliyor ve gerektiğinde geminin kontrolünü ele alabiliyor.
Rıhtıma yanaşırken otomatik rota ve hız değiştirme sağlayan sistem
Turku takımadalarında yapılan otonom operasyon testleri esnasında Rolls-Royce bugüne dek denizde yaklaşık 400 saat seyir tecrübesi gerçekleştirdi. Testleri başarıyla tamamlanan teknolojiler arasında Rolls-Royce Otomatik Yanaşma sistemi de bulunuyor. Bu sistem geminin rıhtıma yanaşırken otomatik olarak rota ve hız değiştirmesini ve insan müdahalesi olmaksızın kıyıya yanaşmasını sağlıyor. Seyir tecrübeleri esnasında, uzun süreli operasyon durumunda ve çeşitli koşullar altında çarpışma önleme çözümü de denendi.
Rolls-Royce ve Finferries bu yılın başlarında SVAN (Otonom Seyreden Daha Emniyetli Gemi) adlı yeni bir araştırma projesi çerçevesinde iş birliğine başladı. Bu iş birliğiyle birlikte daha önce gerçekleştirilen ve Business Finland tarafından finanse edilen İleri Düzey Otonom Deniz Uygulamaları (AAWA) araştırma projesinin bulgularını uygulamaya aktarmaya devam etti.
Rolls Royce Ticari Denizcilikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mikael Makinen konuyla ilgili olarak şu yorumlarda bulundu: "Otonom denizcilik yolculuğunda dev bir adım niteliği taşıyan bu günde, yıllardır belirttiğimiz üzere otonom denizciliğin bir gün mutlaka gerçekleşeceği öngörümüzü kesin olarakteyit ediyoruz. SVAN projesi, Rolls-Royce ile Finferries arasında başarılı bir işbirliği girişimi olmasının yanı sıra Akıllı Gemi teknolojisinin gemilerin emniyetli ve etkili bir biçimde işletilmesi açısından büyük faydalar sunabileceğinin tüm dünyaya gösterilmesi için ideal bir fırsat. Bu hepimiz için gurur verici bir an ve bizim açımızdan bugüne kadarki en önemli dönüm noktası. Bugünkü demo, otonom geminin yalnızca bir konsept değil, aynı zamanda bildiğimiz anlamdaki gemiciliği dönüşüme uğratacak bir gelişme olduğunu kanıtlıyor."
Finferries CEO'su Mats Rosin ise "Parainen-Nauvo güzergahında denizcilik tarihinde yeni bir sayfa açmanın gururunu yaşıyoruz. Dünyaca ünlü hibrit gemimiz Elektra'dan sonra dünyanın ilk otonom feribotu Falco ile bu gururu pekiştiriyoruz. Modern bir donatan olarak bu işbirliğindeki başlıca amacımız, deniz trafiğinde emniyeti artırmak ve böylece hem çevreye hem de yolcularımıza fayda sağlamaktır. Bu demonun otonom denizcilik ve emniyet açısından yeni olanaklara kapı açmasından da bir o kadar heyecanlıyız." şeklinde konuştu.
Finferries tarafından 1993 yılında hizmete alınan, 53,8 metre uzunluğunda çift yönlü bir feribot olan Falco’da Rolls-Royce üretimi iki adet azimut pervane birimi bulunuyor.
0 Yorumlar