Eğer bir kovanın içerisine bir miktarda su koyarsanız ve bir tane de yengeç atarsanız o yengeç kovanın dışarısına çıkmak için mücadele edip durur. Çırpınır, mücadele eder bir şekilde yolunu bulur ve o kovanın dışarısına çıkabilir. Ama eğer kovanın içerisine birden çok yengeç koyarsanız, 5 tane, 10 tane, 20 tane bir sürü yengeç koyarsanız yengeçlerden bir tanesi kovanın dışına çıkmak istediği zaman ne olur biliyor musunuz? Kovanın içerisinde kalan diğer yengeçler o yengecin çıkmasını engellemeye çalışır.
Sendrom, aynı ortamda bulunan insanların birbirlerinin başarılarını çekememesi olarak özetlenebilir. Ortamdaki biri bir şeye sahip olacakken diğerleri onun başarısına engel olmaya ve o kişiyi geriye çekmeye çalışırlar.
Bir kovaya konulan yengeçler, üstü açık olan kovadan kolayca kaçabilecekken oldukları yerden kıpırdayamazlar. Çünkü eğer içlerinden biri kovadan çıkmaya çalışırsa, sürüdeki diğer yengeçler onu mutlaka kovanın içine çeker. Bu sendrom da adını doğada sıklıkla karşılaşılan bu fenomenden alıyor.
Yengeçler sürü halindeyken zaten bulundukları kovadan kaçamayacakları için kovanın üstü hiçbir zaman kapatılmıyor. Oldukça düşündürücü, değil mi? İşte, benzer bir davranış şekline biz insanlar da sahibiz!
'Sürüde' yer alan diğer kişilerin başarısını çekememe durumu; kıskançlık, haset, nefret, küçümseme, rekabet ya da komplo içerikli düşüncelerle açıklanabiliyor. Bu tür davranışlara özellikle iş hayatında sıklıkla rastlandığı da malum!
0 Yorumlar