Kemik testi ile yaş tespitinde ciddi mağduriyetlere neden olan hatalar yapılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2013/812 E. , 2014/130 K.
“Adli Tıp Kurumunun kimi raporlarında bazen hormon gelişimi ve beslenme gibi nedenlerle kemik yaşının kayıtlı yaşından farklılık gösterebileceği…” şeklinde kemik testinin doğru ve güvenilir sonuçlar vermeyebileceği yönünde İÇTİHAD kararında yer vermiştir.
Dsoyadaki raporlarda da “yapılan radyolojik kemik yaşı değerlendirmesinde; genetik, hormonal, coğrafik yaşam alanı, beslenme farklılıkları gibi etkenlere bağlı olarak değişkenlik gösterebilmekle birlikte,” denilmektedir.
Ayrıca Yükseköğretim Kurulu https://acikbilim.yok.gov.tr/bitstream/handle/20.500.12812/633191/yokAcikBilim_10084533.pdf adresinde yayınlanan ADLİ OLGULARIN CANLIDA YAŞ TAYİNİ AÇISINDAN İNCELENMESİ belgesinde bazı Adli Tıp Raporlarında evrensel kemik testi yöntemleri olarak kabul edilen yöntemlerin batılı ülkelerce kabul edilen yöntemler olduğu, bu yöntemlerin her ülke ve coğrafyada doğru sonuç vereceğinin kesin olmadığı, istatistiklerde kemik testlerinin ortaya çıktığı ülkeler haricindeki sonuçlarda hatalar olduğu kabul edilmiştir.
Ayrıca https://dergipark.org.tr/tr/pub/ksutfd/issue/55775/664337 adresinde yayınlanan Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisinin Adli yaş tahmini yapılan olguların değerlendirilmesi: retrospektif bir çalışma başlıklı yazısında “Bu çalışmada 216 olgunun demografik verileri ile fiziksel gelişim bulguları ve direkt grafileri incelendi. Olguların %63,9’u (n=138) kadın idi. Kimlik kayıtlarına göre ortalama yaş 19,9 olup olguların %77,8’i (n=168) ≤22 yaşında bulundu.” Şeklinde belirtilmiş. Tıp Dergisi yayınından da anlaşılacağı gibi kemik testi lle yaş tespitinde test yapılanların büyük çoğununluğunun yaşı 3 yaş ve üzeri büyük çıkmış
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.09.2015 tarih ve 2013/749 E. 2015/277 Karar sayılı içtihadı “Fail, cinsel ilişkide bulunduğu mağdurenin 15 yaşını doldurmadığı halde, 15 yaşını doldurduğu düşüncesiyle mağdure ile rızasıyla cinsel ilişkide bulunur ve şikayetçi olmayan mağdurenin yaşı konusundaki hatası esaslı, diğer bir ifadeyle kabul edilebilir bir hata olursa, bu takdirde fail 5237 sayılı TCK’nun 30. maddesinin birinci fıkrası uyarınca suçun maddi unsurlarından olan mağdurun yaşına ilişkin bu hatasından yaralanacak, bunun sonucu olarak yüklenen suç açısından kasten hareket etmiş sayılmayacağından ve bu suçun taksirle işlenmesi hali kanunda cezalandırılmadığından 5271 sayılı CMK’nun 223. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatına karar verilmesi gerekecektir.”
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 31.1.2017 tarih ve 2014/8385 E., 2017/388 K., sayılı içtihadı “Suça sürüklenen çocuğun, mağdurenin onbeş yaşından büyük olduğunu zannettiğine dair savunması, mağdurenin fiziksel görünümünün onbeş yaşından büyük olduğuna dair savcılık gözlemi ve tüm dosya kapsamına göre; Anayasa Mahkemesi’nin 25.03.2015 gün ve 2014/6419 başvuru numaralı kararı da dikkate alınarak suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının mevcut olup olmadığı tartışılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi..”
Yargıtay 14. Ceza Dairesinin 08.12.2015 tarih ve 2014/283 Esas 2015/11440 Karar sayılı içtihadı “Nüfus kaydına göre 14 yıl 2 aylık olup 21.12.2011 tarihli duruşmada mahkemece de onbeş-onaltı yaşlarında göründüğü gözlemlenen mağdurenin beyanı ve savunmaya göre, mağdurenin sanıkla yaklaşık yirmi gün önce tanıştığı ve olay tarihinde kendisinin onaltı-onyedi yaşı içerisinde olduğunu söylediğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 30. maddesindeki kaçınılmaz hata hali de gözetilerek sanık hakkında atılı suçlardan beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması”
Yargıtay 14. Ceza Dairesi - Karar: 2014/11272 kararında Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.02.2014 tarih ve 2013/14-349 Esas, 2014/96 sayılı Kararında da belirtildiği üzere sanığın gerçekten unsur yanılgısı için de olup olmadığının tespiti yönünden mahkemenin mağdurenin gözlemini bizzat yaparak gerekirse bu konuda bilirkişi incelemesinden de faydalanarak 15 yaşından küçük olup olmadığının anlaşılıp anlaşılmayacağının sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeyerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması
Denilmektedir.
0 Yorumlar